Tweetle

Geleceğin öncüsü...

Şubtas2

ocakta yer almayanlar

 

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENS MEKÂN VE SİYASET İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA ANITKABİR (1938-1973)

Doktora Tezi

Tunç BORAN

 

 

27 Mayıs'ın yıldönümü de Anıtkabir'de yapılan törenle kutlandı. Darbenin birinci yılında askerler, üniversite öğrencileri, çeşitli dernek ve siyasi parti temsilcilerinden oluşan kortej Ankara caddelerinde yürüyerek Anıtkabir‟e gitti.  sayfa 305

 

27 Mayıs‟ın ikinci yıldönümü, Anıtkabir‟deki törenle başladı. Senato Başkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Bakanlar, parti liderleri, milletvekili, senatörler, subaylar ve gençlik temsilcileri katıldı. Cumhurbaşkanı Gürsel, İstanbul‟da bulunduğundan törene katılmadı. Atatürk‟ün sembolik lahdine çelenk koyulduktan sonra devrim şehitlerinin mezarlarına da çelenk koyuldu ve saygı duruşunda bulunuldu.Milliyet Gazetesi, 28 Mayıs 1962.

3 Nisan 1963'de Millet Meclisinde 27 Mayıs darbesi, yasa değişikliği ile Anayasa ve Hürriyet Bayramı ilan edildi.Millet Meclis Tutanak Dergisi, Devre 1, Birleşim 66, 3 Nisan 1963, C.15, s.137-148. Anayasa ve Hürriyet Bayramı olan 27 Mayıs‟ın üçüncü yıldönümünde, Senato, Meclis Başkanları, Başbakan, milletvekilleri, askeri erkân 27 Mayıs müdahalesinin yıldönümünde Anıtkabir‟i ziyaret etti. Milliyet Gazetesi, 28 Mayıs 1963.  SAYFA 306

  

İsmet İnönü'nün mezarı ve lahdi 1993 yılında başlayan 1997‟de tamamlanan çalışmalarla yeniden düzenlendi.
BASIM TARİHİAnıtkabir Tarihçesi, s.91 SAYFA 327

   

Başbakanlık Anıtkabir Komisyonu, 18 Şubat 1941 tarihinde Uluslararası Proje Yarışması hakkında yayınladığı tebliğde, “Ebedi Şef için gerçekleştirilmesi kararlaştırılmış Anıtkabir projesi” ifadesi yer almıştı.Ulus Gazetesi 19 Şubat 1941.

 

Anıtkabir Uluslararası Serbest Proje Yarışması Şartnamesi ise, “Ebedi Şef Atatürk için yapılacak Anıtkabir inşası” ifadesi ile başlıyordu.Mithat Aydın Özel Arşivi, Atatürk Anıt-Kabir Proje Müsabakası, s.3-10. 







ŞUBATT Nakledilen tek Gürsel değil, Sunay da var

 

 

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSMEKÂN VE SİYASET İLİŞKİSİ BAĞLAMINDA ANITKABİR (1938-1973)
Doktora Tezi
Tunç BORAN

İstanbul Üniversitesi bünyesinde kurulan komisyon, öldürülen yüzlerce gencin isimlerinin belirlenmesi için araştırma yaptı. Nihayetinde gösteriler sırasında ölen iki gençten başka isim tespit edilemedi.  sayfa 296

27 Mayıs‟ın yıldönümü de Anıtkabir‟de yapılan törenle kutlandı. Darbenin birinci yılında askerler, üniversite öğrencileri, çeşitli dernek ve siyasi parti temsilcilerinden oluşan kortej Ankara caddelerinde yürüyerek Anıtkabir‟e gitti.  sayfa 305

27 Mayıs‟ın ikinci yıldönümü, Anıtkabir‟deki törenle başladı. Senato Başkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Bakanlar, parti liderleri, milletvekili, senatörler, subaylar ve gençlik temsilcileri katıldı. Cumhurbaşkanı Gürsel, İstanbul‟da bulunduğundan törene katılmadı. Atatürk‟ün sembolik lahdine çelenk koyulduktan sonra devrim şehitlerinin mezarlarına da çelenk koyuldu ve saygı duruşunda bulunuldu.Milliyet Gazetesi, 28 Mayıs 1962.
3 Nisan 1963‟de Millet Meclisinde 27 Mayıs darbesi, yasa değişikliği ile Anayasa ve Hürriyet Bayramı ilan edildi.Millet Meclis Tutanak Dergisi, Devre 1, Birleşim 66, 3 Nisan 1963, C.15, s.137-148. Anayasa ve Hürriyet Bayramı olan 27 Mayıs‟ın üçüncü yıldönümünde, Senato, Meclis Başkanları, Başbakan, milletvekilleri, askeri erkân 27 Mayıs müdahalesinin yıldönümünde Anıtkabir‟i ziyaret etti. Milliyet Gazetesi, 28 Mayıs 1963.  SAYFA 306

20-21 Mayıs 1963 ayaklanması sırasında hükümete bağlı askerlerle isyancılar arasındaki çatışmalarda 1 Hava Albayı, 1 Binbaşı, 2 Harp Okulu öğrencisi ve 4 er olmak üzere 8 kişi öldü, aralarında yüksek rütbeli subayların yer aldığı 26 kişi yaralandı.1533 23 Mayıs 1963 günü toplanan Milli Güvenlik Kurulu, “silahlı ayaklanmanın bastırılması sırasında şehit düşenlerin Anıtkabir’e gömülmeleri” yönünde karar aldı.1534 Bu karar sonrası, Milli Savunma Bakanlığı Basın İrtibat Bürosu 25 Mayıs 1963 tarihinde yaptığı açıklamada; “20-21 Mayıs gecesi Anayasa rejimine karşı vaki ayaklanma sırasında rejimi korumakla görevli Silahlı Kuvvetler mensuplarından Binbaşı Cafer Atilla, Onbaşı Hasar Aktor, Er Mustafa Gültekin, Er Mustafa Çakar ve Er Mustafa Şahin şehit oldukları ve törenle Anıttepe’deki şehitliğe defnedildiklerini” duyurdu. Milliyet Gazetesi, 26 Mayıs 1963. Hürriyet şehitleri, büyük ve gösterişli törenle Anıtkabir‟e defnedilirken bu defa daha sade bir tören tercih edildi.      28 Mayıs 1963 tarihinde Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, askeri ayaklanma sırasında asilerle çıkan çatışmada ağır yaralanan Hava Albay Fehmi Erol‟un öldüğünü duyurdu. Fehmi Erol‟un cenazesinin 29 Mayıs 1963 günü düzenlenecek törenle, Anıtkabir‟e defnedileceği bildirildi. 1536 Hava Albay Fehmi Erol‟un cenazesi 29 Mayıs 1963 günü törenle kaldırıldı ve naaşı Anıtkabir‟deki hürriyet şehitlerinin yanına gömüldü. SAYFA 321

ŞUBATT Daha önce Gürsel‟in mezar ile ilgili olarak soru önergesi veren 1971‟de Nihat Erim hükümetinde Başbakan Yardımcısı olan Sadi Koçaş, Gürsel‟in beşinci ölüm yıldönümünde, Bayındırlık Bakanlığı‟nın etütlerinin bitmek üzere olduğunu, Anıtkabir‟in mimari özelliğini bozmayacak bir kabrin en kısa zamanda yaptırılacağını söyledi.Milliyet Gazetesi, 15 Eylül 1971Ankara Milletvekili Suna Tural, Millet Meclisinde verdiği soru önergesinde, “Ölümünün üzerinden yıllar geçen Cemal Gürsel’in mezarının ne zaman yaptırılacağını” sordu. Başbakan Nihat Erim, 16 Ağustos 1971 tarihinde soru önergesine verdiği yazılı yanıtta, kendi hükümetlerinden önce Anıtkabir‟in yalnızca Atatürk için inşa edilmesi göz önünde bulundurularak Cemal Gürsel ve diğer devlet büyükleri için bir “Devlet Büyükleri Mezarlığı” kurulması için çalışmalar yapıldığını aktardı. Kendi hükümetleri döneminde ise, Cemal Gürsel'in kabrinin şimdiki yerinde kalması ve üzerine yekpare taştan bir mezar yapılması, bu mezarla Anıtkabir çıkış merdivenleri arasındaki asfalt yolun iptal edilerek zemini taş kaplama bir plâtform haline getirilmesi ve diğer mezarların başka bir yere naklinin uygun görüldüğünü ifade etti. Millet Meclisi Tutanak Dergisi, Dönem 3, Birleşim:149, 16 Ağustos 1971, Cilt:16, s.720.  Cemal Gürsel‟in kabri, Nihat Erim‟in ifade ettiği şekilde düzenlenmedi. Ancak Devlet Büyükleri Mezarlığı düşüncesi, on yıl sonra hayata geçirildi. 12 Eylül askeri darbesinin ardından Milli Güvenlik Konseyi, 6 Kasım 1981 tarihli toplantısında, Devlet Mezarlığı Kanunu‟nu kabul etti. Bu kanunun birinci maddesi; “Türk milletinin, bir armağan olarak yalnız Büyük Kurtarıcısı için tesis ettiği Anıtkabir'de Atatürk'ün ve ayrıca en yakın silah ve mesai arkadaşı İsmet İnönü’nün kabirleri muhafaza edilir. Anıtkabir alanı içine başkaca hiçbir kimse defnedilemez” diyordu. Böylelikle ilk kez Anıtkabir‟e kimlerin defnedileceği veya defnedilemeyeceği bir kanunla düzenlenmiş oldu. Anıtkabir‟in yalnızca Atatürk için inşa edildiği kanunla onaylandı.SAYFA 324

ŞUBATT 1981 yılında Anıtkabir‟i düzenleyen Devlet Mezarlığı Kanununun taslak metninde, İsmet İnönü‟nün mezarının ailesinin rızasıyla Anıtkabir‟den nakledileceği yazılıydı. Kanun görüşmesi sırasında, Hukuk İşleri, Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanı Hâkim Tuğgeneral Muzaffer Başkaynak yaptığı açıklamada, konuyu İnönü‟nün ailesi ile görüştüğünü, İsmet İnönü‟nün eşi Mevhibe İnönü‟nün kendisine “Lütfederlerse biz olduğumuz yerde kalalım” dediğini aktardı. Bu yanıt üzerine İnönü‟nün mezarının Anıtkabir‟de kalmasına karar verildiğini söyledi. Milli Güvenlik Konseyi Tutanak Dergisi, Birleşim: 81, 6 Kasım 1981, Cilt: 5, s.172
Dönemin Devlet Başkanı Kenan Evren ise, Devlet Mezarlığı Kanunun hazırlığı sırasında İnönü‟nün de Devlet Mezarlığına nakledilmesini böylece Anıtkabir‟de yalnızca Atatürk‟ün kalmasını planladıklarını ifade etmektedir. Evren, Milli Güvenlik Konseyinde konu görüşülürken İnönü ailesinin onayının alınmasının daha iyi olacağının kararlaştırıldığını belirtmektedir. Evren, kanun kabul edilmeden önce İnönü ailesinden olumlu yanıt geldiğini ancak bir-iki gün sonra yerinde kalmasını rica ettiklerini söylemektedir. Evren, Milli Güvenlik Konseyinde konunun görüşüldüğünü ve İnönü‟nün mezarının da Anıtkabir‟de kalmasına karar verildiğini belirtmektedir. Milliyet Gazetesi, 30 Aralık 1990. Böylelikle, Anıtkabir‟de Atatürk‟ün dışında yalnızca İnönü‟nün mezarı kaldı.SAYFA 327

İ

smet İnönü‟nün cenazesi, 28 Aralık 1973 günü düzenlenen devlet töreni ile Anıtkabir‟de toprağa verildi.Milliyet Gazetesi, 28 Aralık 1973.
İsmet İnönü‟nün mezarı ve lahdi 1993 yılında başlayan 1997‟de tamamlanan çalışmalarla yeniden düzenlendi. BASIM TARİHİAnıtkabir Tarihçesi, s.91 SAYFA 327

İnönü‟nün ölümü sonrası defin yeri tartışıldı. İsmet İnönü‟nün oğlu Ömer İnönü; babasının cenazesinin İzmir‟e nakledilerek annesinin yanında defnedilmesinin daha doğru olacağını söyledi. Babasının kendi annesinin yanına gömülmek istediğini ifade etti. Milliyet Gazetesi, 26 Aralık 1973. İsmet İnönü‟nün torunu Gülsün Bilgehan ise, İnönü‟nün eşi Mevhibe Hanım‟ın İsmet İnönü‟nün Anıtkabir‟e defnedilmesine itiraz ettiğini belirtmektedir. Mevhibe Hanım, kendi ölümünden sonra eşinin yanına defnedilmek istediği için İsmet İnönü‟nün aile kabristanına gömülmesini istedi. Ancak bu isteğinden vazgeçmek zorunda kalarak İsmet İnönü‟nün Anıtkabir‟e defnedilmesine razı oldu. İsmet İnönü‟nün ölümünden sonra Naim Talu hükümeti, İnönü‟nün Pembe Köşkünü ziyaret etti. Bakanlar Kurulu, köşkte toplantı yaparak İnönü‟nün Anıtkabir‟e defnedilmesi kararını aldı. SAYFA 326

Hürriyet Şehitlerinin Anıtkabir‟e gömülmesi ile Anıtkabir‟in yalnızca Atatürk için olduğu kuralı da ihlal edildi. 26 Mart 1940 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grubu, inşa edilecek Anıtkabir‟in sadece Atatürk‟e ait bir anıt mı yoksa ülkenin ulusal büyüklerine ait bir panteon olmasını oylamış ve Anıtkabir‟in yalnızca Atatürk‟e ait olması kararlaştırıldı.Akşam Gazetesi, 27 Mart 1940, Tan Gazetesi, 27 Mart 1940; Cumhuriyet Gazetesi, 27 Mart 1940; Vakit Gazetesi, 27 Mart 1940

Başbakanlık Anıtkabir Komisyonu, 18 Şubat 1941 tarihinde Uluslararası Proje Yarışması hakkında yayınladığı tebliğde, “Ebedi Şef için gerçekleştirilmesi kararlaştırılmış Anıtkabir projesi” ifadesi yer almıştı.Ulus Gazetesi 19 Şubat 1941.

Anıtkabir Uluslararası Serbest Proje Yarışması Şartnamesi ise, “Ebedi Şef Atatürk için yapılacak Anıtkabir inşası” ifadesi ile başlıyordu.Mithat Aydın Özel Arşivi, Atatürk Anıt-Kabir Proje Müsabakası, s.3-10.

CHP Parti Grubu, Anıtkabir‟e ulusal devlet büyüklerinin dahi defnedilmesini uygun bulmamıştı. 27 Mayıs yönetimi ise kendi meşruiyeti için Anıtkabir‟i bir panteona ve devlet mezarlığına dönüştürmekte sakınca görmedi. Hürriyet şehidi denilen beş genç, kuşkusuz ulusal kahramanlar veya devlet büyükleri de değildi.
____________________

Ayrıca Onar, Milli Birlik Komitesi‟nin ölen gençlerin Anıtkabir‟e gömülmesini istediğini, “Şehitlerin Atatürk’ün etrafında toplayarak bir panteon” meydana getirileceğini açıkladı.   Cumhuriyet Gazetesi, 3 Haziran 1960

Kayıp gençleri aramak için İstanbul Üniversitesi‟nde kurulan komisyon çalışmaları sırasında üç mezar açtırdı. Mezardan çıkartılan cesetler incelendi, ancak cesetlerde kurşun yarasına rastlanmadı. 5 Haziran 1960

Henüz 12 yaşında ilkokul beşinci sınıf öğrencisi olan Ersan Özey, 27 Mayıs‟ta gerçekleşen kutlama gösterileri sırasında yine askerlerin kaza kurşunu ile hayatını kaybetti.   Milliyet Gazetesi 11 Haziran 1960

Gürsel'in görevine devam edemeyeceğinin belirtilmesi üzerine, 28 Mart 1966'da, TBMM'de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve Cevdet Sunay beşinci Cumhurbaşkanı oldu. Milliyet Gazetesi, 29 Mart 1966.

Milliyet Gazetesi‟ne göre, Genelkurmay Başkanlığı, Gürsel‟in Anıtkabir‟e gömülmesi konusunda inceleme yaptırmış, fakat Anıtkabir içinde Atatürk‟ün kabrinden başka mezar yeri olmadığı görülmüştü. Bunun üzerine Gürsel‟in 27 Mayıs şehitleri ile 21 Mayıs şehitlerinin mezarları arasında kalan yere gömülmesi kararlaştırıldı.Milliyet Gazetesi, 16 Eylül 1966.

____________

EK-20: 21 Mayıs 1963 Askeri darbe girişiminde ölenlerin Anıtkabir’e defnedilmelerine dair karar

BCA: 030.18.01.170.30.20

EK-21: Cemal Gürsel’in cenazesinin Anıtkabir’e defin kararı

BCA: 030.18.01.02.199.63.1

EK-22: Hükümetin İsmet İnönü’nün cenazesinin Anıtkabir’e defnedilmesine dair kararı

BCA: 030.18.01.02.309.102.16

....

Cemal Gürsel, 219 gün süren derin koma halinde 14 Eylül’de  hayatını kaybetti.

Hürriyet İçin, Kurmay Binbaşı Avni Elevli, Yeni Desen Matbaası, 1960, sayfa 168

 

Topçu Teğmen Ali İhsan Korkmaz

Ulus’taki PTT Umum Müd binasının ele geçirilmesi için görevlendirilmişti.

 

…..

Ulusta yan sokağı halen onun adına???

 

…..

Hürriyet Şehidi Ali İhsan Kalmaz, Doğan Kardeş Yayınları A.Ş. Basımevi

Takriben 4.00 sularında hayatını kaybetti. Sayfa 12

 

“Ey 27 Mayıs Devriminin tek şehidi!”. Bir arkadaşı

Sayfa 19

 

Devlet ve Hükûmeti Başkanı Gürsel’i temsilen oğlu Özdemir Gürsel katıldı. 10 Haziran 1960 Cuma

Sayfa 57

 

….

Türk siyasal yaşamında Cemal Gürsel

Fırat Kara, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı, sayfa 356

Genelkurmay’n, Gürsel’in Antkabir’de devrim ehitlerinin yanna gömülmesi
teklifi üzerine hükümet durumu görüüp karara balamt.

 

27 Mayıs’a katılan askerlerle, 21 Mayıs???? Girişimi’ne direnirken ölen askerlerin aynı yerde bulunmasının daha doğrusu darbe yapmak ve darbeyi engellemek için ölenlerin aynı yere defnedilmesi bu yazının konusu değil.

 

….

24 Ağustos 1986 köşe yazısı indirdim

….

 

ŞUBATT 25 Ağustos 1988, 13.sayfa

Aileler Karşı üst başlığı altında

Şehitlerim iz 28 yıldır bura-
da Cemal Gürsel P aşa’mn yanın-
da, büyük A ta tü rk ’ün yakının-
da yatıyor. Bu bizim en büyük
teselli kaynağımızdı. Şimdi şehit-
lerimizi Cemal Gürsel P aşa’dan
A ta tü rk ’ten uzaklaştırıyorlar.
Bu, kabuk tutm uş yaramızı ye-
niden kanattı. Hiç olmazsa G ür-
sel Paşa'yla birlikte devlet mezar-
lığına nakletselerdi.

 

….

ŞUBATT 27 Ağustos 1988 Cenazeler, Milliyet

Bugün onların cenazelerinin nakline emir veren-
ler ve emirleri uygulayanlar arasında ycçları mü-
sait olanlar, o günleri elbette hatırlayacaklardı. Hat-
ta belki içlerinde, o onbinlerce kişinin içinde olan,
ya da o törenleri izlerken gözyaşlarını tutamayan-
lar da vardı.
Şimdi o zamanki şehitleri, 28 ve 26 yıl süreyle
kaldıkları yerden çıkarıp başka yere naklederken,
kamuya açık bir tören yapılsa ve “günün anlam ve
önemi” konusunda bir konuşma yapılması gerek-
se, kim, söyleyecek hangi sözü bulacaktı?

…..

ŞUBATT Tartışmalar sadece Anıtkabir’le sınırlı değildi. 28 Ağustos 1988

Devlet mezarlığı?

İlhan Selçuk, Devlet  mezarlığı konusunda sert bir eleştiri getirmiştir

12 Eylülcülerin 1981’de çıkardıkları bir yasayla "Devlet
Mezarlığı" kuruluyor. Eski cumhurbaşkanlarıyla devlet başkan-
larının ve Atatürk’ün silah arkadaşlarının mezarları burada top-
lanacakmış.
Nasıl?
Yasaya göre hem Celal Bayar’ın hem Cemal Gürsel’in Devlet
Mezarlığı’na gömülmeleri olanağı var. Peki, mezar taşlarına ne
yazacaklar? Biri 27 Mayıs’la gelmiş, öteki 27 Mayıs'la gitmiş Çan-
kaya’dan...
Salih Omurtak, Nuri Conker, Albay Reşat Çiğiltepe gibi Ata-
türk’ün silah arkadaşları da “ Devlet Mezarlığfnda Cevdet Su-
nay gibilerle yanyana getirilecekler.
Albay Reşat Çiğiltepe Büyük Taarruz’da 57’nci Tümen Komu-
tanıydı. Hareketin ikinci günü bütün tümenler kendilerine veri-
len görevi gerçekleştirmişti; yalnız Albay Reşat’ın alacağı Çiğil-
tepe düşmanın elinde kalmıştı. Albay Reşat görevinde gecikti-
ğini ve tepeyi geri alamadıklarını görünce tabancasını şakağına
sıkıp kendisini öldürdü.
Çiğiltepe soyadı oradan gelir.
Albay Reşat gibi bir bağımsızlık kahramanının, Türkiye’yi Ame-
rikan güdümüne sokan ve yabancılara peşkeş çekenlerle aynı
mezarlıkta kemikleri sızlamaz mı?

ŞUBATT 24 Ağustos 1986 Milliyet sayfa 10

Bu gelişmeler olurken aralarında kapatılan AP’nin es-
ki Genel Başkanı Süleyman Demirel, DYP Genel Başkanı
Hüsamettin Cindoruk ve HDP Genel Başkanı Mehmet
YazarTn da bulunduğu bazı politik çevreler, Bayar’m
Anıtkabir’e gömülmesini istediler.
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü de, Bayar’m Anıtkabir’de gömül-
mesine karşı olmadığını, bu konuda milletin sesine kulak verilmesi ge-
rektiğini söyledi.

 

100 Tercüman, 19 Eylül 1966, s. 7.

Gürsel’in doğduğu yer olan Erzurum’un Aziziye Tabyası’ndan getirilen toprak da kabre konmuştur.

YANİİİİ

Atatürk’ün

defninde gerçekleştirilen, yurdun farklı yerlerinden toprak getirip karıştırma bu sefer de tekrar edildi

….

Alev Özbil, TÜRKİYE CUMHURİYETİ
CUMHURBAŞKANLARININ
CENAZE MERASİMLERİsayfa  41 Yıl: 2012/2, Cilt:11, Sayı: 22

 

ŞUBATTT  Hükümet tarafından Celâl Bayar’ın Devlet  Mezarlığına gömül-
mesi şeklinde getirilen öneriyi Bayar ailesi kabul etmemiştir. Bayar
ailesi Celal Bayar’ın Bursa’nın Gemlik İlçesi Umurbey Bucağı’nda
bulunan Celâl Bayar Vakfı’na ait araziye gömülmesini istemiş…

 

….

 

ŞEHİTLİĞİN İNŞASI VE İMHASI: TURAN
EMEKSİZ ÖRNEĞİ
Yüksek Lisans Tezi
Turgay GÜLPINAR
Ankara, 2012

 

28 Nisan için diyor ki.         Bu olay aynı zamanda gelecek yirmi yıl boyunca ülkenin
siyasal hayatını belirleyecek olan öğrenci eylemlerinin ilkidir        sayfa 92

 

92-93

28 Nisan 1960 günü yaşananlar hakkındaki bilgiler çeşitli ve çelişkilidir.
Olayların nasıl başladığı, kimler tarafından örgütlendiği, çatışmanın ne zaman ve ne
şekilde başladığı ve devam ettiği, kaç kişinin ne zaman ve ne şekilde öldüğü uzun yıllar tartışılmıştır ve hâlâ bu tartışmalar zaman zaman da olsa siyasal gündemi
etkilemektedir. O günkü protestonun hedefi olan siyasal iktidarın, eylemi sert bir
biçimde bastırma yönünde irade kullandığı, hükümete bağlı durumdaki güvenlik
birimlerinin protestocu öğrencilere ateş açtığı tartışmaya taraf olan herkes tarafından
kabul edilmektedir. Tartışma çok küçük gibi görünse de önemli bir ayrıntı üzerinedir:
Polis hedef gözeterek öğrencilerin üzerine mi yoksa kalabalığı dağıtmak için havaya
mı ateş açmıştır? Bu tartışmanın üzerinde yoğunlaştığı olay ise 28 Nisan günü öğle
saatlerinde Beyazıt Meydanı’nda polis tarafından vurularak öldürülen Orman
Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz’in ölümünün nasıl gerçekleştiğidir.

 

Sayfa 96

Elektrik direğinden seken kurşunun Emeksiz’in ölümüne yol açtığı yönündeki
bu anlatım, 28 Nisan günü Gureba Hastanesi’nde yapılan otopsi sonucu hazırlanan
raporla desteklenmektedir. Daha sonra bu raporun DP hükümetinin baskısı ile
hazırlandığı ve Emeksiz’in vücudundaki kurşunun değiştirildiği iddia edilmiş, raporu
hazırlayan heyet Yassıada’da yargılanmıştır. Duruşmada suçlamaları reddeden
sanıklar, mahkeme sonunda beraat etmişlerdir.

 

99,100

Ölümün nasıl gerçekleştiğinin karanlıkta kalmasının bir başka
nedeni ise 29 Nisan’ın ilk saatlerinde ailesine haber verilmeksizin Emeksiz’in
cenazesinin toprağa verilmesidir. Daha sonra Gureba Hastanesi’nde otopsi yapıldığı ve seken kurşunun vücutta bulunduğu açıklansa da kısa sürede yapılan ve sonucu
açıklanan bu otopsinin düzenlenmesinde hükümetin etkili olmuş olabileceği akla
gelmektedir. Emeksiz’in vücuduna kaç kurşun isabet ettiği, kurşunun ya da
kurşunların hangi açıdan ve ne şekilde vücuda girdiği belirsizdir. Tüm bunların
yanında silahla yaralanan ve hatta sakat kalan öğrencilerin varlığı elektrik direğinden
sekerek gelen kurşun iddiasını zayıflatmaktadır.

 

Sayfa 208

ŞUBATT Mezardan çıkarılan kemikler belediyenin temizlik
işçilerince torbalara doldurularak Cebeci Şehitliği’ne nakledilmiştir. Yalnızca Ersan
Özey’in ailesi, Özey’in Cebeci Şehitliği’ne gömülmesine izin vermeyerek cenazeyi
teslim almıştır. Geri kalan on kişinin mezarları halen Cebeci Şehitliği B-4 numaralı
parselde bulunmaktadır. Cemal Gürsel’in Anıtkabir’deki mezarı ise 27 Ağustos
1988’de açılmış, çıkarılan kalıntılar yine belediyenin çöp toplayıcıları tarafından
torbaya konulduktan sonra Gülhane Hastanesi’ne götürülmüştür. 30 Ağustos’a kadar
burada bekletilen Gürsel’in cenazesi 30 Ağustos günü törenle açılan Devlet
Mezarlığı’na defnedilmiştir

 

208

ŞUBATT 1960’ta binlerce
katılımcının bulunduğu törenin aksine, cenazelerin tabi kaldığı 1988’deki işlem,
basından ve de toplumdan gizlenmiştir. Tüm devlet erkânının katılımının yanında üst
düzey subaylarca tertip edilen 1960 töreninin karşısında, 1988’de mezarların
boşaltılması işlemini rütbesiz erler gerçekleştirmiştir.

 

KÜPÜRLERDEN

ŞUBATTT "Orgeneral Torumtay, törenlerden sonra gazetecilerle sohbet etti. Torumtay sohbet sırasında, eski cumhurbaşkanlarından Cemal Gürsel'in kabrinin nakli ile ilgili bir soruyu yanıtlarken şunları söyledi: 'Nakil, program dahilinde gayet muntazam olarak yapıldı. Eski muhariplerin mezarlarının nakli sırasında her türlü saygı gösterilmiştir. Kusur yoktur. Tabuta kadar torba ile taşınmasının dışında bir başka taşıma şekli olamaz.'" 30 Ağustos 1988 Milliyet, sayfa 13

 

iKİ YAZIDA DA. "Oğluna da şehit ağabeyinin adını koyan Şeref Kalmaz, 27 Mayıs İhtilali gecesi Aİ Kalmaz şehit düştükten sonraki gelişmeleri şöyle anlattı:

'Cenazeyi Isparta'ya götürmeye karar verdik. Cemal G Paşa, olayın Kalmaz ailesinden çıktığını, Türk milletine mal olduğunu, bu yüzden Atatürk'ün ayak ucuna bekçi olarak gömüleceğini beyan etti. Bu yüzden cenazeyi bize vermediler. 10 Haziran 1960 günü kardeşim ile birlikte 5 kişi Anıtkabir'e gömüldü.'

Şehit kardeşlerinin acılarını aile olarak 28 yıl boyunca sürekli kalplerinde hissettiklerini, tek tesellilerinin de mezarın Anıtkabir'de bulunması, okullara, sokaklara, caddelere, ormanlara adının verilmesi olduğunu ifade eden Şeref Kalmaz, '28 sene sonraki içler acısı durumdan üzülüyoruz. Vatan ve millet için ölen insanın sonu bu mu olacaktı? Bu hadiseden sonra çocuğuma milli hisleri nasıl aşılayacağım?' diye sordu.

Kalmaz, yetkililerden 12 Eylül öncesi AP döneminde ve 1985 döneminde değiştirilen ağabeyinin adının konduğu okul ve sokak adlarının yeniden verilmesini istedi." Milliyet, 26 Ağustos 1988, sayfa 14

 

 

Şubattttt" 27 M 1960 İht sonra kurulan M B K üyelerinden bazıları ve rahmetli CG'in oğlunun, CG'in naaşının Atatürk için yaptırılan Anıtkabir'den alınışından dolayı yakışıksız beyanları olmuştu. Bu haksız ve maksatlı beyanlara çok canım sıkılmıştı. Bunlara bir cevap vermek istiyordum. İşte bugün yapılan açılış töreni münasebetiyle bu isteğimi gerçekleştirdim. Yaptığım konuşmanın bazı bölümleri şöyle: 'Atatürk için bir kanun çıkarılmış, Anıtkabir yapılmış. Bu Anıtkabir, yabancı devlet bşk, devlet büy geldiği zaman da ziyaret edilen bir yer, ama zamanla burası mezarlık haline getirilmiş. Neden? Çünkü o günkü olayların tesiri altında hislerle hareket edilmiş. Atatürk için yapılan Anıtkabir'de mezarlar oluşmaya başlayınca, haklı olarak, her cb vefat ettiğinde bunu, Anıtkabir'e gömelim demeye başlamışlar. 27 Mın lideri, muhterem komutanımız CG de vefat edince oraya gömülmüş, emsal teşkil etmiş. 27 M'ta ve 27M olaylarındaki çatışmalarda şehit düşmüş kişiler de oraya defnedilmiş. Bunların içinde, takside giderken tesadüfen vurulanlar var. Bunların hepsi oraya gömüldü. Böyle gitseydi, öyle inanıyorduk ki, orası Anıtkabir değil, bir anıt mezarlık haline gelecekti. Bu kanun çıktığı zaman methiyeler yazıldı, çok iyi bir düşünce denildi. Mezarlığın yapılması uzun zaman aldı. Ancak  işte bu sene açılabildi. Nakil esnasında lehte ve aleyhte yazılar ve bazı beyanlar kulağıma geldi ve gördüm. '27Mın karşısında olanlar yarın, öbür gün oradan Atatürk'ü de kaldırırlar. İ İnönü'yü de kaldırırlar' diyorlar. Biz 27Mın karşısında değiliz. Kaldı ki orada olanlar 27 Ma iştirak edenler değil, 27Mı yapan arkadaşlardan vefat edenler başka mezarlıklara gömüldü. Orada, dediğim gibi, sokakta geçerken vurulan kimseler vardı. Biz Ataü kurtardık, Ataü yalnız bıraktık orada. Böylece Ade yalnız Atatürk ve onun en yakın silah arkadaşı İ kalmıştır. Bundan sonra, bu kanuna göre, bir daha oraya kimse defnedilemez. Hatta, acaba kendisine mi bu yeri yaptırıyor diye düşünenlere, 'Beni bunun dışında tutun' dedim. Beni nereye gömerseniz gömün. Hayatta hiçbir zaman gömülme yerim için kimseye vasiyette bulunmadım." 2 Nisan1992 Milliyet sayfa 11

----

MEHMET Ö.ALKAN - TOPLUMSAL TARİH 266.sayı, Şubat 2016 , En Doğru Bildiğimizden Kuşkulanmak-12 Anıtkabir'in Unutulan Darbe(Hürriyet-İnkılap-Devrim-27 Mayıs) Şehitleri
 

Bununla birlikte inşaatı devam eden Anıtkabir’in hizmetlerini Atatürk’ün naaşının taşındığı 10 Kasım 1953’te Bayındırlık Bakanlığı üstlenir. An

-

cak 14 Temmuz 1956’da yürürlüğe giren yeni bir kanunla Anıtkabir’in her türlü hizmeti Maarif Vekâleti’ne devredilir,

110

 fakat 28 Şubat 1957 ta

-

rihine kadar hizmetler Bayındırlık Bakanlığı tarafından yürütülür. Ay

-

rıca emniyet ve tören hizmetlerinin Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na bağlı Muhafız Bölüğü tarafından yürütülmesi amacıyla Anıtkabir’de kara, deniz, hava ve jandarma takım

-

larından oluşan bir Muhafız Bölüğü konuşlandırılır. 12 Mart sonrasında, 13 Temmuz 1971’de Milli Eğitim Ba

-

kanlığı içinde Kültür Müsteşarlığı’nın kurulmasıyla Anıtkabir bu müste

-

şarlığa bağlanır, sonra da 17 Aralık 1974’te, Kültür Bakanlığı’nın kurul

-

masıyla Anıtkabir hizmetleri buraya devredilir. 12 Eylül darbesinden bir yıl sonra, 11 Eylül 1981’de hizmetlerin ayrı bir bakanlık, emniyet ve tören işlerinin ayrı bir makam tarafından yürütülmesinin sorunlara yol açtığı belirtilir ve

111

 “Anıtkabir Hizmetle

-

rinin Yürütülmesine İlişkin Kanun” çıkarılarak, Anıtkabir yönetimi Ge

-

nel Kurmay Başkanlığı’na (Genel Sekreterliğe) devredilir,

112

 daha son

-

ra ise konuyla ilgili yönetmelik 

113

 ve yönerge yayımlanır.

Bununla birlikte inşaatı devam edenAnıtkabir’in hizmetlerini Atatürk’ünnaaşının taşındığı 10 Kasım 1953’teBayındırlık Bakanlığı üstlenir. An-cak 14 Temmuz 1956’da yürürlüğegiren yeni bir kanunla Anıtkabir’inher türlü hizmeti Maarif Vekâleti’nedevredilir,(“Anıt-Kabir’in her türlü hizmetlerinin MaarifVekâletince ifasına dair Kanun”, Kanun No:6780, Kabul Tarihi: 9/7/1956.Resmi Gazete,no: 9358, 14 Temmuz 1956, s. 15094.)fakat 28 Şubat 1957 ta-rihine kadar hizmetler BayındırlıkBakanlığı tarafından yürütülür. Ay-rıca emniyet ve tören hizmetlerininCumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nabağlı Muhafız Bölüğü tarafındanyürütülmesi amacıyla Anıtkabir’dekara, deniz, hava ve jandarma takım-larından oluşan bir Muhafız Bölüğükonuşlandırılır. 12 Mart sonrasında,13 Temmuz 1971’de Milli Eğitim Ba-kanlığı içinde Kültür Müsteşarlığı’nınkurulmasıyla Anıtkabir bu müste-şarlığa bağlanır, sonra da 17 Aralık1974’te, Kültür Bakanlığı’nın kurul-masıyla Anıtkabir hizmetleri burayadevredilir. 12 Eylül darbesinden biryıl sonra, 11 Eylül 1981’de hizmetlerinayrı bir bakanlık, emniyet ve törenişlerinin ayrı bir makam tarafındanyürütülmesinin sorunlara yol açtığıbelirtilir ve(Anıtkabir Tarihçesi s88) “Anıtkabir Hizmetle-rinin Yürütülmesine İlişkin Kanun”çıkarılarak, Anıtkabir yönetimi Ge-nel Kurmay Başkanlığı’na (GenelSekreterliğe) devredilir,(Anıtkabir Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkinKanun”, Kanun Numarası: 2524, Kabul Tarihi:11/9/1981,Resmi Gazete, No: 17459, 15 Eylül1981, s. 7;Düstur, Tertip: 5, c. 20, s. 424.)daha son-ra ise konuyla ilgili yönetmelik(“Anıtkabir Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkinYönetmelik” Bakanlar Kurulu Kararının Tarihi:28/2/1982, No: 8/4387, Dayandığı KanununTarihi: 11/9/1981, No: 2524.Resmi Gazete,no: 17659, 9 Nisan 1982, s. 25-33;Düstur,Tertip: 5, c. 21, s. 1089. Yönetmelikte 1982’deBakanlar Kurulu Kararıyla giriş ücretleri ileilgili bir değişiklik yapılmıştır.Resmi Gazete,no: 17750, 10 Temmuz 1982, s. 1. Daha sonra 18Mayıs 1989 Kararname No: 89/14159,ResmiGazete, no: 2027, 6 Temmuz 1989, s. 13. 18Mayıs 1994 94/5693 numaralı kararnamelerlebazı değişiklikler yapılmıştır; Resmi Gazete,no: 21981, 5 Temmuz 1994, s. 24.
) veyönerge yayımlanır. sayfa 53










Bu sırada Anıt-kabir’deki mezarlar da gündeme gel-miş ve Milli Güvenlik Konseyi’ne birkanun teklifi sunulmuştur. Teklifteyer alan, Anıtkabir’in Atatürk ve enyakın silah ve mesai arkadaşı İsmetİnönü’ye ait olduğu yönündeki ifade,yapılacak yeni düzenlemenin de ipu-cunu vermektedir.(Teklif şu genel gerekçe ile sunulur: “TürkMilleti, Büyük Kurtarıcısı ve CumhuriyetininKurucusu Ulu Önder Atatürk’ü en yakınsilah ve mesai arkadaşı İsmet İnönü ilebirlikte, sonsuza dek yaşayacak TürkiyeCumhuriyetinin başkenti Ankara’da inşa ettiğiAnıtkabir’e defnedilmiştir.” MİLLİ GÜVENLİKKONSEYİ TUTANAKLARI, S. Sayısı: 274 “DevletMezarlığı Hakkında Kanun Teklifi ve İhtisasKomisyonu Raporu. (2/75) s. 1-5.
) Bu amaçla 1981yılında öncelikle Atatürk Orman Çift-liği arazisi içinde bir Devlet Mezarlığıkurulması kararlaştırılır ve kanunyayımlanır.(“Devlet Mezarlığı Hakkında Kanun”, KanunNumarası: 2549, Kabul Tarihi: 6/11/1981,Resmi Gazete, no: 17510, 10 Kasım 1981, s.3-4;Düstur, Tertip: 5, c. 21, s. 34, [Daha sonrabu kanunda 2006 yılında değişiklik yapılmışve “devlet başkanları” ibaresi 1. maddedençıkarılmış, ayrıca kendisi veya ailesinintalebi ile bu durumda olanlara kanun hükmüuygulanmayacağı belirtilmiştir. Bkz. KanunNo: 5554, 1. maddede değişiklik ve Ek Madde 1(10 Kasım 2006)]“Amaç ve Kapsam:MADDE 1.—Bu Kanunun amacı; TürkiyeCumhuriyeti Cumhurbaşkanları ve DevletBaşkanları İle Cumhuriyetin kuruluşunahayat veren Ulu Önder Atatürk’ün enyakın silah arkadaşları olan İstiklal HarbiKomutanları (Kahramanları) için, Ankara’da,bir ‘Devlet Mezarlığı’ tesisi ve bunun İdame vemuhafazası ile İlgili hususları düzenlemektir.Türk milletinin, bir armağan olarak yalnızBüyük Kurtarıcısı için tesis ettiği AnıtkabirdeAtatürk’ün ve ayrıca en yakın silah ve mesaiarkadaşı İsmet İnönü’nün kabirleri muhafazaedilir. Anıtkabir alanı içine başkaca hiçbirkimse defnedilemez.) sayfa 53

“Devlet Mezarlığı Hakkında Kanun”, Kanun Numarası: 2549, Kabul Tarihi: 6/11/1981,

Resmi Gazete

, no: 17510, 10 Kasım 1981, s. 3-4;

Düstur 

, Tertip: 5, c. 21, s. 34, [Daha sonra bu kanunda 2006 yılında değişiklik yapılmış ve “devlet başkanları” ibaresi 1. maddeden çıkarılmış, ayrıca kendisi veya ailesinin talebi ile bu durumda olanlara kanun hükmü uygulanmayacağı belirtilmiştir. Bkz. Kanun No: 5554, 1. maddede değişiklik ve Ek Madde 1 (10 Kasım 2006)] “Amaç ve Kapsam: MADDE 1.—Bu Kanunun amacı; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları ve Devlet Başkanları İle Cumhuriyetin kuruluşuna hayat veren Ulu Önder Atatürk’ün en yakın silah arkadaşları olan İstiklal Harbi Komutanları (Kahramanları) için, Ankara’da, bir ‘Devlet Mezarlığı’ tesisi ve bunun İdame ve muhafazası ile İlgili hususları düzenlemektir. Türk milletinin, bir armağan olarak yalnız Büyük Kurtarıcısı için tesis ettiği Anıtkabirde Atatürk’ün ve ayrıca en yakın silah ve mesai arkadaşı İsmet İnönü’nün kabirleri muhafaza edilir. Anıtkabir alanı içine başkaca hiçbir kimse defnedilemez.

Kanun 1981 yılında çıkmakla birlikte,Cemal Gürsel’inki hariç Anıtkabir’de-ki tüm mezarlar yedi yıl sonra, 24Ağustos 1988 tarihinde, basını bilehaberdar etmeden, büyük bir gizlilikiçinde nakledilir.(Anıtkabir tarihçesi s.90) Cemal Gürsel’inmezarı ise altı gün sonra, 30 Ağustosgünü nakledilecektir.Mezarların nakledilmesinden yalnız-caMilliyetgazetesinin haberi olur vekamuoyu olayı bu gazeteden öğrenir.Haber “Milliyet, Ankara’daki sessiztöreni yakaladı. Anıtkabir Boşaltıl-dı!-27 Mayıs ve 21 Mayıs şehitlerininmezarları artık Cebeci’de” başlığıylaverilmiştir.(Milliyet, 25 Haziran 1988, s. 1 ve 13) Mezarlar açılmış, kemikler temizlikişçileri tarafından torbalara doldu-rulup Cebeci Şehitliği’ne nakledil-miştir; ancak Ersan Özey’in ailesirıza vermemiş ve cenazeyi kendisiteslim almıştır. Dolayısıyla geri ka-lan on kişinin mezarları hâlâ CebeciŞehitliği’nde B-4 numaralı parseldebulunmaktadır. Bütün bu süreçtemezarların boşaltılması işlemini rüt-besiz erler gerçekleştirmiştir.(Turgay Gülpınar, Şehitliğin İnşası ve İmhası:Turan Emeksiz Örneği, yayımlanmamış yükseklisans tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal BilimlerEnstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi(Siyaset Bilimi) Anabilim Dalı (Ankara, 1912), s.208.)

Bu nakillere tepki sürerken, CemalGürsel’in kabri de 27 Ağustos 1988’deaçılıp, kemikler yine belediye işçi-leri tarafından torbaya konacak veGülhane Askeri Tıp Akademisi’negötürülecektir. Gürsel’in cenazesidiğerlerinden farklı olarak, 30 Ağus-tos günü yapılan devlet töreniyleDevlet Mezarlığı’na defnedilir. sayfa 55


________

 Ersan Özey asri mezarlığa ve geri kalanlar Cebeci Şehitliği’ne gömüldü sayfa 56

 

KONUYLA İLGİSİZ

TMMOB görevlendirildi, Mimar Şevki Vanlı, Ferzan Baydar ve Bülent Onaran rapor hazırladı.

 


 
Bugün 61 ziyaretçi Kemalist-Yol'daydı.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol