Rıza Nur'a yanıt
Merhabalar, uzun bir aradan sonra bu yazıyla yeniden beraberiz. Bu sefer yıllardan beridir dile getirilen iddiaların bazılarının sahibi olan Rıza Nur hakkında bir makale yazmak istedim. Elimden geldiğince iddialarına cevap vereceğim.Rıza Nur kimdir?
Bir tıp doktoru olan Rıza Nur, Birinci ve İkinci TBMM'de iki kez vekillik yapmıştır. Lozan Konferansı'na İnönü ve heyetiyle birlikte gitmiştir. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra 14 ciltten oluşan "Türk Tarihi" adlı bir eser yazmıştır. 1926'da ülkeden ayrılıp Fransa'ya yerleşmiştir.
*
Kaleme aldığı "Hayat ve Hatıratım" adlı kitabında Atatürk'e akıl almaz derecede hakaret etmiştir. Bu kitabını Atatürk hayattayken yayınlatma cesaretini gösterememiş olacak ki, 1935'te British Museum'a 1960 yılına kadar yayımlanmamak kaydıyla gönderir!(Kitap basıldıktan sonra Atatürk'ü Koruma Kanunu kapsamında toplatılmıştır.) Ve bu iddiaların kaynaksız olmasına rağmen yayınlandığı günden itibaren birçok yazara ilham vermiştir(Bkz. Kadir Mısıroğlu). Akıl dışı iddialarının başlıcaları şöyledir,
1- Atatürk'ün annesi, Zübeyde Hanım, genelev kadınıdır, soyu sopu belli değildir(!)
2- Atatürk'ün babası belli değildir, Atatürk, Ali Rıza Efendi'nin üvey oğludur, Ali Rıza Efendi Türk değildir, Sırp veya Bulgardır(!)
3- Rıza Nur, Atatürk'ün yakın arkadaşı ve özel doktorudur(!)
4- Atatürk eşcinseldir, eşinden, Latife Hanım'dan, bu yüzden ayrılmıştır, Atatürk elalemin eşine sarkıntılık etmiştir(!)
*
Birinci iddiadan başlayalım. Elinde hiçbir belge olmadan kurmaca şekilde kaleme aldığı şeyleri bastıran Rıza Nur'un bu iddiasına inanmak veya en azından ufak bir şüpheye düşmek tek kelimeyle ahmaklıktır ! Çünkü "Allah ve din dostu", "gerçek bir mümin" ve "beş vakit namazını kılan" yüce bir anaya genelev kadını demek her şeyden önce vicdani bir eksikliğin eseridir. Kaynak olmadan masa başında kaleme alınan bu iddiaları çürütmek çok basittir.
*
Gelelim 2. ve 3. iddiaya. Kitabında Atatürk'ün babası hakkında hiç konuşmadığını yazan Nur, buradan yola çıkarak Ali Rıza Efendi'nin Atatürk'ün gerçek babası olmadığını yazmıştır. Öncelikle belirtmeliyim ki, Rıza Nur ne yazdığı gibi Atatürk'ün yakın arkadaşıdır ne de onun özel doktorudur. Atatürk'ün özel doktorlarının ve 1931'den 1938'e kadar yanında bulunan doktorların listesinin bulunduğu "Atatürk'ün Nöbet Defteri" adlı kitapta Rıza Nur'un adı geçmemektedir ve zaten o tarihte kendisi de Fransa'dadır! Yani Atatürk'ün zaten Nur'un yanında babası hakkında konuşması mümkün bile değildir! Çünkü onunla yakınlık kuracak kadar samimiyeti yoktur!
*
4. iddiaya gelince elimizi vicdanımıza koyup konuşursak, Atatürk'ün böyle bir karaktersizliği yapmayacağını rahatça söyleriz. Çünkü Atatürk bayanlara karşı çok nazik ve saygılı yaşamıştır. Bu iddialar onun karakterine zıttır. Ayrıca bilindiği gibi 1922'den sonra Atatürk'ün hayatında sadece iki kadın olmuştur: Latife Hanım ve Fikriye Hanım. (Madam Corinne ile olan ilişkisi daha önceleridir.)
*
Ayrıca Nur, Lozan Konferansı sırasında İnönü ve Atatürk'ün sürekli gizlice telgraflaştıklarını söylemektedir, böylece Lozan'ın gizli maddelerinin olduğunu(!) ve ikilinin bunu konuştuğunu iddia etmiştir ancak tabiki de ispatlayamamıştır. Bu iddiaları bugün bile inananlara sahiptir. Mustafa Armağan ve Kadir Mısıroğlu'nun öncülüğünü yaptığı bu yazarlar Lozan'ın gizli maddeleri olduğunu yazmaktadırlar.
*
Rıza Nur hakkında daha çok bilgiyi Turgut Özakman'ın "Rıza Nur Dosyası" adlı kitabında bulabilirsiniz.
Etiketler: Rıza Nur, Kadir Mısıroğlu, Atatürk, Zübeyde Hanım Okunma sayısı: |