Tweetle

Geleceğin öncüsü...

Rakamlarla aldatmak

Rakamlarla aldatmak
Bugünün bazı tarihçileri veya yazarları maalesef ki "resmi tarihle yüzleşme" adı altında genç cumhuriyete ve Atatürk'e hatta İnönü'ye saldırmaktadır. Bu çalışmaların içinde gerçekleri ortaya çıkarma(!) adı altında cumhuriyet düşmalığı yapılıyor. Laik cumhuriyetimiz ve onun kurucuları ipe sapa gelmez şekilde yalanlara maruz kalıyor, hain ilan ediyor ve hatta işbirlikçi olduğu iddia ediliyor. Bu asılsız iddiaları bir anlık doğru kabul etsek bile, burada atlanılan bir kısım vardır. Hem de çok önemli bir kısım. Bu yazarlar, cumhuriyeti ve onun kurucularını en ağır şekilde yargılarken Osmanlı'ya toz kondurmamaktadır! Örneğin, Kanuni, Yavuz, Abdülhamid ve Vahdettin hatasız olarak tanımlanıyor. İnsanlarımıza Osmanlı ve padişahlar tertemiz, cumhuriyet ve onun kurucuları işbirlikçi ve hain olarak yansıtılmaya çalışılıyor. Gelin bu başlık altında nasıl rakamlarla insanlarımızın kandırıldığına bakalım...

Kanuni ömrünün 30 yılını at sırtında geçirdi(!)
Muhteşem Yüzyıl dizisinde bizlere gerçek Kanuni'nin gösterilmediğini söylemişti başbakan geçenlerde. Gerçek Kanuni'nin ömrünü haremde değil, 30 yılını at sırtında geçirmiş olduğunu açıklamıştı. Bu konuda bir diğer iddia da Fethullah Gülen'den gelmiştir. Gülen'e göre de Kanuni 46 yıllık saltanatında sadece 1,5 yıl sarayda kalmıştır. Yani Gülen'in iddiasına göre Kanuni saltanatının 44,5 yılı seferde geçmiştir. Ancak Kanuni'nin ömrü ne Erdoğan'ın söylediği gibi 30 yıl atsırtında ne de Gülen'in söylediği gibi 44,5 yıl seferde geçmiştir. Necdet Sakaoğlu'nun ifade ettiği gibi,"Süleyman'ın saltanatının 30 yılını seferde geçirdiği, salt bir gaza ve savaş adamı olduğu da doğru değildir. O dönemde Batı'ya yapılan seferlere iklim koşulları nedeniyle nisan-mayıs aylarında çıkılır, en geç kasımda dönülürdü. Doğuya yaptığı üç büyük sefer ise, iki doğu seferi kışı Anadolu'da geçirmek gerektiğinden, iki yılı almıştır."
Özetle,
Belgrad Seferi: 5 ay 3 gün.
Rodos Seferi: 7 ay 13 gün.
Mohaç Seferi: 6 ay 20 gün.
Viyana Seferi: 6 ay 6 gün.
Alman Seferi: 6 ay 26 gün.
Irakeyn Seferi: 1 yıl 6 ay 27 gün.
Adriyatik(Pulya) Seferi: 6 ay 5 gün.
Kara Buğdan Seferi: 4 ay 19 gün.
İstabur Seferi: 5 ay 7 gün.
Estargon Seferi: 5 ay 23 gün.
Elkas Seferi: 1 yıl 8 ay 22 gün.
Nahcivan Seferi: 1 yıl 11 ay 3 gün.
Zigetvar Seferi: 4 ay 6 gün.
Bu 13 seferde Kanuni'nin bulunduğu süre 10 yıl 1 aydır.(Necdet Sakaoğlu,"Kanuni 10 yılını seferde, 36 yılını sarayda geçirdi", NTV Tarih, S.47, Aralık, 2012)
Not: Bu başlıkta Sinan Meydan'ın yeni eseri El Cevap'tan yararlanılmıştır.

Osmanlı dünyanın 3'te 1'ine hakim olmuştu(!)
Ve geldik ikinci başlığa. Bu yalana sanırım birçoğumuz aşinayız. Sırf Osmanlı'yı zihinlerimize çok büyük bir devlet olarak kazımak uğruna maalesef ki yalanlara başvuruyorlar. Şunu belirtmeliyim ki, bir devletin büyüklüğünü sınırları değil, o devletin demokrasisi, özgürlükleri, yaşam standartları, adaleti ve sosyal devletliği belirler. Hiçbirimizin Osmanlı'yı büyük bir devlet olarak düşünmemiz için böyle yalanlara ihtiyacı yoktur. Evet, sınır büyüklüğü bakımından çok önemli büyüklüklere ulaşmıştır Osmanlı! Ama önemli olan az önce dediğim gibi, yüzölçümü değildir, devletin halkına sunduğu imkanlardır. Sınırlar bir devleti büyük yapmaz! Bu mantık nüfus için de geçerlidir. Çok nüfuslu olmak her ne kadar bir devleti büyük yapmazsa büyük sınırlar da bir devleti büyük bir devlet yapmaz! Gelelim şimdi bu yalana.

Osmanlı'nın en büyük yüzölçümüne 1683'te 19.902.000 km2 
ile ulaştığı bilinmektedir.

Dünyanın toplam yüzölçümü 510.065.284 km²'dir. Bu yüzeyin %70,8'i (361.126.221 km²) sularla, %29,2'si (148.939.062 km²) karayla kaplıdır.(Bakınız 1 ve 2)

Dünyanın kara yüzölçümünü Osmanlının 1683'teki en fazla yere ulaşan sınırlarına bölersek 7 küsüratında bir sayı çıkmaktadır. Yani Osmanlı söylenildiğinin aksine, dünyanın 7'de 1'ine hakim olabilmiştir.

canakkale-savasi-nin-kaderini-degistiren-ingiliz_36394_b.jpg (550×406)Çanakkale Savaşlarında 250 bin kişi şehit düştü(!)
Ve geldik son yalana. Malesef ki bu yalan en bilindik yalandır. Tarihimizde önemli bir yere sahip olan ve Kurtuluş Savaşı'nın öncüsü olan bu savaş, birçok insan tarafından yanlış bilgilerle tanıtılmakta. Bazı yazarlar, bu savaşta 250 bin askerimizin şehit düştüğünü söyleyip, Kurtuluş Savaşı'nın aslında bu savaşın yanında sönük ve önemsiz kaldığı ve aslında o kadar da abartılacak bir yanının olmadığını iddia etmişlerdir. Bu yazarlar her iki savaşta da verdiğimiz şehitlere ve gazilerimize karşı büyük bir ihanet içindedirler. Çünkü her iki savaşta da vatan aşkı ve millet aşkı en ön plandadır. Bu iki önemli savaşların kıyasını yapmak saçmalıktır!
Şimdi gelelim ne kadar şehit verdik, ne kadar kaybımız oldu kısmına...

Savaşta,
56.000 savaşta ölen,
21.000 hastanede ölen,
97.000 yaralı,
11.000 kayıp,
64.000 savaş dışı veya hasta olmak üzere toplam 250.000 zayiat verilmiştir.(Bakınız 1)
Etiketler: Kanuni, Muhteşem Yüzyıl, Başbakan, Çanakkale, Osmanlı     Okunma sayısı:  

Bugün 6 ziyaretçi Kemalist-Yol'daydı.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol